12 Aralık 2013 Perşembe

Ayçiçeği Yararları



                Ayçiçeği , genel olarak yağ elde edilmek amacıyla yararlanılan yıllık bir bitki türüdür. Ayçiçeği, bileşikgillerdendir. Çiçekleri güneşe doğru bakar bu sebepten ötürü toplum içinde günçiçeği, gündöndü ile günebakan olarak adlandırılmıştır. Ayçiçeğinin ana yurdu Meksika ' dır. Genel yapısı itibariyle ılıman iklim koşullarında yetiştirilen bu bitki türü yurdumuzda da yetişebilmektedir. Ayçiçeği yaprak kısmı ufak, çiçekleri ise sarıdır ve gösterişlidir. Bunun dışında süs otu olarak da kullanılır. Ancak genel olarak yağ bitkisidir. Ayçiçek yağı, asit bakımından düşük hemde sarı renktedir. Bu yağdan yalnızca yemeklik olarak değil aynı sürede sabun, yağlıboya ile margarin üretiminde de kullanılır. Ayçiçeği yurdumuzda Marmara ile Trakya kesimlerinde yetişmektedir. Ayçekirdeği yeryüzünde ve yurdumuzda en çok tüketilen çerezdir.

                Ayçiçeği içinde E vitamini vardır. Bunun dışında tohumlarında öteki bitkilere kıyasla çok ender rastlanan D vitamini de içerir. D vitamini bedende kalsiyum ile fosforun emilimi amacıyla çok önem arz etmektedir. Bunun dışında ayçiçeği K, A ile B vitaminleri bakımından çok zengindir. Pantotenik asit, folik asit ile nikotinik asit içerir. Bütün bu asitler kansızlığı önlemektedir.

                Ayçiçeği şifalı bitkiler içinde çok özel bir bitki türüdür. İçinde protein bulunmaktadır. Bunun dışında İçeriğinde bulunan aminoasitler vücut için çok yararlıdır. Ayçiçeği çekirdekleri tüketilerek de otun faydalarından yararlanmak mümkündür.
               
                Ayçiçeğinin Yararları
• Kalp kaslarının daha iyi çalışmasını sağlar,
• Böbrek fonksiyonlarını tertip eder,
• Dişlerin ve kemiklerin oluşumunda yararlıdır,
• İçerisinde bulunan çinko yaraların çok daha çabuk tedavi olmasını sağlar,
• Bağışıklığı kuvvetlendirir,
• Sivilceleri tedavi eder,
• Süre gelen enfeksiyonu tedavi eder,
• Koku ile tat alma duyularını kuvvetlendirir
• Sperm hareketlerini yükseltir,
• B6 vitamini içerdiğinden kan şekerini azaltır ve bağışıklığa yararlıdır,
• Prostat kanserine karşı koruyucudur,
• Kalp ile damar fonksiyonlarını tertip eder,
• Sinir sistemi için yararlıdır,
• Posalı bir bitki çeşiti olduğundan kanser yapıcı maddelerin bedenden hızlı atılmasını sağlamaktadır.

                Bitkisel tedavi amacıyla Ayçiçeği yağı aynı sürede yanıklar üstünde de etkin rol oynar. Yeni oluşmuş yanık alana sürüldüğü durumda bölgenin su toplamasını engellerken bir yandan da yanık acısını hafifletir. Deri bakımında maskelerin içine eklenerek kullanılmaktadır. İçinde olan E vitamini tenin nemlenmesi bakımından yararlıdır.

26 Kasım 2013 Salı

Avokado (Persea Americana)


avokado

Avokado , yurdu orta Meksika olan , defnegiller ailesine ait tropik bir ağaç ve bu ağacın, armuda benzer şekilli meyvesinin adıdır. Islah edilmemiş rengi siyahtır. Yeşil renge sahip meyvesinin dolgun bölümü kremsi ve sarımsıdır. Ağacı 20 m ‘ye dek büyüyebilir. Meyvenin ağırlığı ise 1 kg’a dek çıkabilir. Ortasındaki tohumu geniştir. Şeklinden dolayı ‘’ timsah armudu ‘’ dendiği de olur.
Orta ve Güney Amerika kıtasında, bu meyveye ait bulgular yüzlerce yıl öncesine uzanır. Avrupa’ da bilinmekte olan en eski kayıtlar 16. – 17. yy’ a aittir. Türkiye’de tanınması 1970’li yıllara rastlar. Amerika’dan Türkiye’ye getirilen, deneme amacıyla dikilen fideler başarılı neticeler vermiştir. Böylece faydalı bitkiler arasındaki yerini kolayca almıştır.
Avokado, bünyesinde fazla ölçüde lipit (yağ) barındırmaktadır. Ama tatlı değildir. Barındırdığı yağ sayesinde vejetaryen mutfaklarda et yerine rahatlıkla kullanılabilmektedir. Besleyici olan bu meyve, taze olarak farklı sos ile salatalarda tercih edilir. Kaşıkla sıyrılarak alınır. Zeytin benzeri çekirdeğinden değil, yapısında bulundurduğu tabi yağ sayesinde, kendisinden yağ elde edilebilen nadir meyvelerdendir. Bu sebeple de avokado yağı, en az zeytinyağı kadar kıymetli doymamış bir yağ çeşitidir. Taze ya da kurutulmuş durumda kaynatıldıktan sonra, demlenerek tüketilen avokado çayı günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır. Doğal tedavi amacı ile tüketildiğinde bünyesinde bulundurduğu % 30 oranındaki uçucu yağ yardımıyla çok olumlu neticeler vermiştir.
Avokado Yararları
·         İçeriğinde alfa linolenik asit bulunmaktadır.
·         Avokado meme ve kolon kanserlerine karşı fazla koruma sağlar. Çünkü omega - üç yağ asidinin tedavi etme gücü kuvvetlidir.
·         Yağında olan E vitamini kalp rahatsızlıklarında % otuz tedavi sağlar.
·         Yine E vitaminine bağlı olarak, deri yaralarının ve iltihaplarının tedavi sürecini kısaltır.
·         Cildi dış faktörlere özellikle de güneş ışınlarına karşı korur.
·         Cildin kurumasını engeller.
·         Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
·         Kemoterapi tedavisi sonrası meydana gelen yorgunluğa karşı çok iyi koruyucudur.
·         Kabızlıkta etkin rol oynar.
·         Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar.
·         Kandaki kötü huylu kolesterolün yükselmesini engeller.
·         Çayının gargarası diş eti tedavisinde kullanılmaktadır.
·         Böbrek ağrısını giderir, taş düşürmeye yardım eder. 

16 Kasım 2013 Cumartesi

Ateş Dikeni (Pyracantha)


            Ateş dikeni güller ailesinde konum alan bir bitki türüdür. Ait olabildiği familyanın nitelikleri yalnızca yapraklarına yansımıştır. Otun geri kalan bölümlerinde familyanın niteliklerine çok fazla rastlanmamaktadır. Ateş dikeni otu bir çeşit çalıdır. Uzunluğu yurdumuzda 3 metreye dek ulaşılabilirken Tayvan ' da altı metrelik çeşitleri gözlemlenmiştir.

            Ateş dikeni çok sık karşımıza çıkan, pek fazla park ile bahçede yetişebilen bir bitki türüdür. Meyveleri başta çocuklar tarafından sevilerek tüketilmektedir. Bir çok park ile bahçeye süs amacıyla dikilmektedir. Bazen de bitkiyle naturel çitler oluşturulmaktadır. Otun yetişmesi amacıyla çok fazla şeye gereksinim bulunmamaktadır. Öyle ki bulunduğu yerde toprak verimliliği dahi aramaz. Yalnızca bol ışık görmesi ile nadir olarak sulanması yeterlidir.

            Yurdumuzda fazla bilinmese de bitkisel tedavi amacıyla kullanılır. Bu konuda yeni yeni araştırmalar yapan türlü kuruluşlar otun yaygınlaşması amacıyla da çalışmaktadır. Şifalı bitkiler içinde şimdilik ismini duyurmamıştır. Aslında kent içlerindeki parklarda dahi yetişebilen otun yararları saymakla bitmeyecek denli çok çeşitliliktedir.

            Ateş dikeni nitelikleri aslında bir çok kişi tarafından bilinmekte olan bir bitki türüdür. Ufak meyvelerinden pek çok kişi yemiştir. İstanbul, Eskişehir, Adana, Aydın ile İzmir, Antalya gibi pek çok yerde belediye politikalarına elverişli olarak dikimi hemde Yetişmesi gerçekleştirilmektedir. Turuncuya yakın ve bazı durumlarda kırmızıya benzer Ufak hemde yumuşak çekirdekli bir bitki türüdür. Meyvesinin tadında ağız uyuşukluğu yapan bir tat vardır.

            Ateş dikeni otunun tüketim alanları içerisinde en çok bilinmekte olan otun çay olarak kullanılabilmesidir. Çok az şahıs tarafından iyileşme gayesiyle bilinmekte olan bu bitki türü çok az kişi tarafından da çay olarak kullanılır. Çayın hazırlanışı yaprak ile meyvelerinin güneşli ve hava alan bir yerde kurutulması işlemiyle başlar. Kurutulan yaprak ile meyveler kaynatılarak tüketilebilir. Bunun dışında direkt çay olarak tüketilebilecek biçimleri de üretilmekte böylece pazarlanmaktadır.

            Ateş Dikeni Yararları
• Yüksek kan basıncı hastalarının öncelikli bitkisel tedavi aracıdır.
• Solunumu rahatlatacak özelliktedir. Çay olarak kullanılması boğazı rahatlatır. Nefes alış verişini kuvvetlendirir.
• Kalp ile damar sağlığı amacıyla yararları bulunmakla beraber bu konuda kesin kanaat vardır.
• Cildin nem oranını düzeltmeye destek olabildiği belirtilmektedir.

• Çeşitli ülkelerde ilaç sanayisinde kullanılmakta olduğu bilinmektedir. Başta Uzak Doğu ülkelerinde hususunda bilimsel araştırmalar yapılmaktadır.

9 Kasım 2013 Cumartesi

At Kuyruğu (Equisetum)


                At kuyruğu otu ılıman iklimi sever ve sulak bölgelerde yetişmektedir. Ayrı Olarak kumlu toprağı sever. Sulak ile ormanın derinliklerinde yetişmektedir. Fazla senelik olan bu otun kökü toprak altında bir metre derine dek iner. Bu otun gövdesi boğumlardan oluşur ve içi de boştur. At kuyruğu Yaprak kısmı dikenlidir, yeşil, kahverengi renklerde olabilir. Genellikle çiçeksiz hemde bir metre yakınlarında olan bu otun yurdumuzda 10 çeşidi yetişmektedir. At kuyruğu yetiştiği alana göre çeşitleri de değişmektedir. At kuyruğu, meyveleri kırmızı renkten siyaha doğru olgunlaştıkça renk değiştirir.

                At kuyruğu toplum içinde tarla atkuyruğu kırkkilit bitkisi, katır kuyruğu, ekli bitki, tilki kuyruğu, zemberek bitkisi, beygir kuyruğu olarak da tanınmaktadır.

                At kuyruğu çayı, mide kanamalarını dindirir böylece engeller. Ayrı olarak idrar söktürücü etkisi bulunan bu çay taş ile kum dökmeye de destek olmaktadır. Nefes darlığı çekenlere birebirdir.

At kuyruğu yararları
• At kuyruğu meyveleri ezilerek krem yapılır. Bu krem deri yaralarına çok yararlıdır,
• Romatizma hastalıklarını giderir,
• Nikris rahatsızlığına faydalı gelir,
• Bayanların adet kanamaları şikayetlerini giderir,
• İdrar sökücü etkisi bulunmaktadır,
• Mide kanamalarını engeller,
• Böbrek kum ve taşlarının atılmasına destek olur,
• Astım ile nefes darlığı sorunlarına yararlıdır,
• Veremi tedavi eder.

                At kuyruğu bitkisel tedavi amacıyla ilk olarak iki avuç at kuyruğu sürgünü üç litre suda bir gün süresince bekletilir. Bu su ile banyo yapılır. Ancak burada dikkat edilmesi gerekli olan nokta bireyin su içerisinde kalmasıdır. Yani böbreklerinin bulunduğu kısma yani göğüs kafesinin altına gelecek biçimde banyoda oturmalıdır. Bu işlem böbrek taşlarının ve kumun kaybına yararlı olmaktadır.


                At kuyruğu çayı böbrek ile karaciğer hastalıklarına yararlıdır. İltihaplı yaralar ile mayasıl kaşıntıları amacıyla faydalı bir tedavi sunar. Kuru yaz sürgünü 2 çay kaşığı bitki beş bardak kaynar suya atılır böylece on beş dakika bekletilir. Bu çay ılık bir biçimde tüketilir. Aynı ölçüde normal suya konularak bir gün bekletilirse tekrar aynı çay elde edilmektedir. Şifalı bitkiler içinde at kuyruğu çayı için bitki haziran ayında sapları toprağa yakın kısmından kesilir ve kurutulur. Yaprak Kısmı gövdesinden ayrılmaya başladığında bitki türü kurumuş demektir.

4 Kasım 2013 Pazartesi

At Kestanesi (Aesculus )


                At Kestanesi (Aesculus ) At kestanesi , damar büzücü böylece tedavi edici özelliğe sahip harika bir bitki türüdür. Başta günümüzde güzellik sektöründe kırışıklık yok edici losyon ile merhem türevlerinde kullanılır. Yurtdışı sıhhat kurumlarınca da onaylanan bir bitki türüdür.

At kestanesinin yararları

• Yüzdeki yaygın gözeneklerin kapatılmasını sağlar,
• Kılcal damarların deri üzerinden görülmesini engeller,
• Damar büzücü tesiri bulunmaktadır,
• Saç kaybına faydalı gelir,
• Romatizma ağrısını hemde kas ağrısını giderir,
• Güneş lekelerini giderir,
• Bayanların göğüslerinin toparlanmasını sağlar,
• Hemoroid iyileşmesinde kullanılır,
• Gevşemiş bulunan boyun ile gıdı derisini sıkılaştırıcı özelliğe sahiptir,
• Varis iyileştirilmesinde etkin rol oynar böylece varis ağrısını gidermektedir,
• Bu bitki türü tende botox etmeni yaratmaktadır,
• At kestanesi içinde yer alan aescin maddesi kılcal damar kanamasını durduran bir enzimdir. Varis çorapları denli etkin rol oynar denebilir.

                At kestanesi çayı ağacın kurutulmuş yapraklarından yapılmaktadır. Bu çay uyku sorunu yaşayanlar amacıyla çok faydalıdır. Bunun Dışında bu çayın ateş azaltıcı etkisi vardır. At kestanesi ham meyveleri kesinlikle ham biçimde kullanılmaması gerekir. Zira bu ürünün içerisinde zehirli bir madde vardır böylece tüketim şekline dikkat edilmediği durumda ağır zehirlenmelere sebep olabilir. At kestanesi yağı elde etmek amacıyla ilk olarak olgunlaşan tohumlardan elde edilen meyveleri toplanır böylece kabuklarından ayrılır. Daha sora bir cam kavanozun yarısı at kestanesiyle doldurulurken öteki bölümü ise saf sızma zeytin yağı ile tamamlanır. Bu karışım başta yaz aylarında yapılmalıdır. Zira tahmini 45 gün süresince bu kavanoz güneşin altında bekletilir ve her gece tam olarak özümsenmesi amacıyla çalkalanır. Bu sürenin sonunda süzülür ve elde edilen yağ cam bir kavanoz ya da şişede serin yerde saklanır. Bitkisel tedavi amacıyla at kestanesi yağı kılcal damar çatlaklarına, göz etrafındaki kırışıklıkların iyileşmesinde hemde boyun bölgesinin sıkılaştırılması amacıyla bir kaç damla sürülerek masaj yapılır. Şifalı bitkiler arasında yer alan at kestanesi düzenli olarak cilt çatlaklarında ile varislerde kullanıldığı sürece çatlakların tekrar düzelmesine böylece varislerin daralmasını sağlar. Bunun maksadıyla bir losyon hazırlamak gereklidir. beş adet at kestanesi ilk olarak rendelenir. 2 bardak suyun içine rendelenen at kestaneleri ile ayrı olarak iki adet at kestanesi ağacının Yaprak kısmı da ilave edilir. Bu karışım yirmi dakika kaynatıldıktan sonra soğuması beklenir ve sonra süzülür. Bu losyon vücuttaki ödeme ve eklem ağrılarına son vermektedir.


                At kestanesi zaman içerisinde mimiklerden kaynaklanan kırışıklara karşı çok tesirli bir bitki türüdür. Bu sebepten ötürü uzun yıllar boyunca kozmetikte kırışıklık yok edici ürünlerde yoğun olarak kullanılır. Ayrı olarak at kestanesi yapılan klinik araştırmalar neticesinde Süreğen Venöz rahatsızlığına çok yararlıdır. Kronik venöz, uzun müddet ayakta kalma neticesinde meydana gelen ödem ile yanma şikayetleridir.

28 Ekim 2013 Pazartesi

Aslanpençesi (Alchemilla)


Latince ismi Alchemilla olan aslanpençesi, gülgiller familyasından, Afrika, Avrupa ile Asya ' da başta dağlık yerlerde yetişebilen bir bitki türüdür. Büyüklüğü ot ile çalı arasında bulunan, dere kıyıları ile ormanlık alanlarda da yetişebilen, çok senelik, yabani otsu bir bitki türü olan aslanpençesi, Avrupa ' da toplum ilacı olarak bitkisel tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır. Kökü genişçe, daireye benzer bir şekli bulunan, kenarları dişli ile Yaprak kısmı yeşil renge sahip olan aslanpençesi bitkisinin çiçekleri, yaz mevsiminde açar. Bilhassa kadın rahatsızlıklarına karşı eski zamanlardan beri doğal tedavi amacıyla yararlanılan şifalı bitkiler içinde yer almıştır.

                Aslanpençesi Yararları
• Adet döneminin zor, ağrılı hemde fazla olmasını önleyerek, bu dönemin rahat geçmesini sağlar,
• Düzensiz adet bulunan hemde adeti geciken kişilere tavsiye edilir. Adet dönemini düzene sokar, gecikmeleri engeller,
• Hamileliği basitleştirir, düşük ihtimalini engellemek amacıyla gebeliğin üçüncü ayından sonra her gün aslanpençesi içilmesi tavsiye edilir,
• Menopoz dönemindeki sıkıntıları azaltır, ateş basmaları, gerginlik ile terleme üstünde ferahlatıcı etmeni bulunmaktadır,
• Şekeri düşürür,
• Vücuda enerji ile zindelik verir,
• Göz rahatsızlıkları amacıyla yararlıdır,
• Romatizmaya faydalı gelir,
• Karaciğer şişliğinde kullanılmaktadır,
• Mide kasılmaları amacıyla ferahlatıcı etmeni bulunur,
• Damar sertliği problemleri maksadıyla yararlıdır,
• Sinirsel rahatsızlıklarda, gerginlik ile stres kaynaklı yorgunluklarda ferahlatıcı tesiri bulunmaktadır,
• Haricen tüketildiğinde deri yaralarının tedavi olmasına yardım eder, arı sokmaları, haşarat ısırıkları ile kesikler üstünde tedavi edici etmeni bulunmaktadır,
• Aslanpençesi toplattırıcı etkisi de bulunan bir bitki türüdür. İhmal edilmiş çıbanlarda, apseli yaralarda, su toplayıcı ilaç olarak kullanılmaktadır,
• Doğumları zor olan hanımlar için hemde düşük yapma riski olanlarda, bebeğin rahimdeki durumunu sağlamlaştırmak amacıyla faydalıdır,
• Vajinal akıntıların tedavisinde kullanılmaktadır,
• İltihaplı yaralar üstünde tedavi edici tesiri bulunmaktadır,
• Kalbi kuvvetlendirir,
• Kas zayıflığı ile Anemi durumlarında kullanılmaktadır,
• Diş çekimi sonrasında meydana gelen yaranın çabuk iyileşmesi amacıyla aslanpençesinin sıvısı ile ağız çalkalanabilir,
• MS hastaları aracılığıyla kullanılmaktadır.


Tüketim şekli olarak, bir su bardağı kaynar suyun içine, ince kıyılmış yarım tatlı kaşığı aslanpençesi atılarak haşlanır, 1 dk. demlendikten sonra süzülerek günde iki ile dört bardak arasında tüketilebilir. Taze demlenmiş olarak ve soğutulmadan içilmesi tavsiye edilir. Yaprak Kısmı ince kıyılmış biçimde salatalara katılarak da çiğ olarak yenebilir. Taze bitki Yaprak kısmı merdane ile ezilerek, hasta olan alana direk uygulama yapılabilir.

25 Ekim 2013 Cuma

Anason (Pimpinella Anisum)


Latince ismi Pimpinella anisum olan anason, maydanozgiller familyasından boyu elli ile altmış santimetre. arasında olan Anavatanı Doğu Akdeniz olan, bir senelik otsu bir bitki çeşitidir. Gövdesi dik, silindir şeklinde, içi boş, fazla dallı, tüylü ile üstü çizgili bulunan anason, alt yaprak kısmı uzun saplı, oval ya da kalp şeklinde olan bir bitki türüdür. Beyaz renge sahip çiçekleri açar. Genel olarak kırlarda yetişmekle beraber, bahçelerde de yetiştirilebilmektedir. Anason, anason otunun tohumlarından elde edilir. Baharat olarak, toz halinde ya da anason çayı yapılarak tüketilebilir.

Anasonun Yararları
• Mide ile bağırsak gazlarına faydalı gelir,
• Mide bulantısını yatıştırır böylece kusmayı engeller,
• İdrara çıkmayı arttırır,
• Adet zamanında düzensizlik yaşayan kişiler için tavsiye edilebilir. Düzenli adet olmaya destek olur. Fakat adet ile hamilelik çağlarında kullanılmaması gerekir.
• İştahsızlığı giderir,
• Anne sütünün artmasına yararı bulunmaktadır,
• Baş ağrılarına ve migren ağrılarına faydalı gelir,
• Zihin yorgunluğuna iyi gelir, sinirleri yatıştırır,
• Uykusuzluk problemi yaşayanlara tavsiye edilir,
• Kalbi güçlendirir,
• Sağlıklı kan dolaşımının gerçekleşmesine fayda sağlar,
• Astım, bronşit ile nefes darlığı çekenler amacıyla ferahlatıcı tesiri bulunmaktadır,
• Öksürüğe faydalı gelir,
• Cinsel gücü arttırır,
• Hazmı kolaylaştırarak şişkinliği engeller,
• Özellikle uykusuzluk problemi yaşayan hemde gaz sorunu yaşayan bebeklerde, gerek gazın rahat atılmasını sağlama gerek de rahatlatarak uyku sorununu giderme yönünde bitkisel tedavi yöntemlerinden bir tanesi olarak kullanılmaktadır,
• Bağırsak solucanları ile kurtları dökmek amacıyla anasonun incir ile beraber aç karnına yenmesi tavsiye edilir,
• Göğüslerin dikleşmesi amacıyla, yarım litre suya on gr. anason katılarak kaynatılır. Oluşturulan sıvıdan günde üç bardak içilmelidir,
• Ağız içi yaraları için, otuz gr. anason 300 gr. suda kaynatılır, on gr. anason için yüz gr. su biçiminde düşünülmelidir. Bu sıvıdan günde bir kaç bardak tüketilebilir,
• Ağız kokusu şikayeti bulunanlar, on gr. anasonu elli gr. suda kaynatarak ağız çalkalama yapabilirler, bunun dışında 250 gr. bal, beş gr. anason ile beş gr. çörek otu karıştırılarak macun durumuna getirilerek bu karışımdan günde bir çorba kaşığı içilirse, ağız kokusu problemine faydalı gelir.


Not : Anason günde beş gr. dan çok alınmamalıdır. Fazlası uzun müddet kullanılırsa, dolaşım sisteminin yavaşlamasına böylece zaman içerisinde bedenin çalışamaz duruma gelmesine sebep olabilir.

21 Ekim 2013 Pazartesi

Aslan Kuyruğu



                Uzunluğu elli santimetre ila yüz santimetre arasında değişkenlik gösteren aslan kuyruğu, botanikte ballıbabagiller familyasının bir çeşitidir. Gövdesi bir silindirden çok köşeli bir yapıya sahiptir. Bunun yanı sıra üstünde hafif tüylülük de gözlemlenir. Bitki alt bölümlerinden başlayarak eşit mesafeyle yapraklar bırakır. Bu Yaprak kısmı tepe kısmına dek boyları kısalmak suretiyle devam eder ve tıpkı bir kule görüntüsü arz eder. Yapraklarının sıralı dizilişi içinde da pembe ile beyaz tonlarda çiçekleri dizili olur. Uzun boylu bir bitki türü olmasına karşın saçak köklere sahiptir. Fakat tabi ki yere daha sıkı tutunabilmek amacıyla bunlara bağlı yan kökleri de bulunmaktadır.

                Aslan kuyruğu ; dalları, çiçekleri ile gövdesiyle 1 bütün olarak deva sektöründe kullanılır. Bunun başlıca nedeni aslan kuyruğu bitkisinin kişi sağlığına çok yararlı nitelikleri içermekte olmasıdır. Tabi ki aslan kuyruğundan tedavi kısmında yararlanan biricik kesim deva alanı değildir. Bitkisel tedavi amacıyla de vazgeçilmez özellikte olan aslan kuyruğu, tam olarak bir şifa kaynağıdır. Bundan ötürü Anadolu’da en fazla tanınan şifalı bitkiler arasında da konum elde etmektedir.  

                Aslan kuyruğu yararları, kişinin sağlığı açısında fazla yönlü olarak hizmet vermektedir. Sağlığımızı pek çok açıdan korumamızı sağlayan bu yararlardan bir kısmı ;  

• Kalp krizi tehlikesini azaltması,
• Adet dönemlerinin düzene sokulmasına destek olması,
• Pek fazla kimyevi depresyon ilacı yerine kullanılabilmesi,
• Kalp ritminin istikrarını sağlaması,
• Ağız kokusunun giderilmesine destek olması, Bedenin ter atmasını kolaylaştırması,
• Dalağın sıhhatli çalışmasına katkıda bulunuyor olması,
• Astım ile onun getirisi nefes darlığına karşı tesirli olması,
• Ağız yaralarının iyileşme sürecini hızlandırması,
• Yüksek ateş anında düşürücü tesiri bulunuyor olması halinde listelenebilir.  

                Aslan kuyruğunun kurutulması yoluyla çayı elde edilebilmektedir. Bunun yanı sıra türlü karışımlar ile macunu da yapılmaktadır. Çayının kullanılması, günlük 3 öğün esnasında her öğünde 1 fincan olarak kâfidir. Aslan kuyruğunun kurusundan çay elde etmek yanı sıra, otu toz durumuna getirerek türlü gıdalara katılması vasıtasıyla da pek çok faydasından yararlanılabilir. Fakat bütün bunlardan farklı olarak, bitkiyle çıplak elle uğraşılmaması gereklidir. Çünkü mayasıl denen cilt rahatsızlığını tetikleyici etkileri vardır.

15 Ekim 2013 Salı

Adam Otu (Mandragora)




Adam otu, kökleri insana akla getiren, yaprağı geniş bulunan, kazık köklü, çiçekleri mor bulunan, kokusu kötü olan, otsu bir bitki türüdür ve bunun dışında da zehirlidir.

            Adam bitkisi otunun yapraklarının kurutulmasıyla elde edilen toz, daha sonra yetiştirilmektedir. İstenirse krem şekline getirelerek, mayasıl rahatsızlığına karşı kullanılabilmektedir. İstenirse de ağrı giderici hemde rahatlatıcı tesirinden ötürü adam otu çayı yapılarak da kullanılmaktadır. Zehirli bir bitki türüdür ki çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Adam otundan zehirlenilirse Ciltte meydana gelen kızarma, ağızda meydana gelen kuruluk, uyuma arzusu, düş görme, huzursuzluk benzeri ruhsal durumun oluşması ile nefes darlığı benzeri semptomlar görülmeye başlanacaktır. Bundan dolayıdır ki bu bitki türü kullanılırken, bilir kişi hekimlerin gözetiminde kullanılmasını sizlere tavsiye ediyoruz. Bu bitki türü patlıcangiller ailesindendir. Zehirli olmasının sebebi ise bu otun köklerinde hiyosiyaminlerle, skopolamin alkaloidleri taşımasıdır. Gelişigüzel kullanılmaması gerekmektedir ve pek çok sağlık tedavisinde de hala kullanılabilmektedir. Dünya’nın Akdeniz ülkelerinde ile Türkiye’nin ise Ege ile Güney Anadolu kesimlerinde yetişebilmektedir. Özellikle kaya diplerinde, boş sahalarda ve ekili olmayan tarlalarda yer almaktadır. Adam bitkisinin bu adını alması ise tam olarak köklerinin insan şeklinde olmasından kaynaklanır. Sonbahar mevsiminde adam bitkisinin kökleri toprakta dışarıya çıkarılır ve kızgın güneşin altında kurutulur. Güneşin altında kuruyan köke kazınma işlemi yapılarak, toz şekline getirilmeye çalışılır. Bununla da bir arada bu bitki türü, çok güçlü bir kusturucu hemde ishal yapıcı özelliğe sahiptir.

Adam otu faydaları
• İdrar yanmasını önlemeye yarar,
• Bedene güç verir,
• Diş ağrısını önlemeye yarar,
• Ağrıları keser ve uyuşturur,
• Sakinleştirir,
• Halsizlik problemine karşı, dinç olmanızı sağlar,
• Kökü mayasıl rahatsızlığına karşı faydalı gelir,
• Cinsel arzuyu yükseltir,
Adam bitkisi otunun sıvısı ise romatizmal sancılara karşı faydalı gelir.

          Adam bitkisinin kökleri kaynatılarak oluşturulan sıvısı, vücudunuzun ağrılı bölümlerine sürerek, ağrıların hafifletilmesi sağlanabilir. Tentür ve doğal ilaç üretiminde, adam bitkisinin kökünden yararlanılır. Adamotu otunun kökü çok zehirli olabildiğinden ötürü, bu otun çayı içilmemektedir. Şifalı bitkiler içinde bulunan olan adam bitkisinin yardımıyla, seksüel performansınızı kimyevi ilaçlar kullanmak yerine bitkiseltedavi görerek arttıracak hemde partnerinizi daha fazla hoşnut edeceksiniz ki bu da adam otu özellikleri içinde en iyisidir.

10 Ekim 2013 Perşembe

Ahududu (Rubus idaeus)




Kendine has aroması ve lezzeti ile mutfaklarda çok sık kullanılmakta olan bir meyve olan ahududu aslında pek çok insanın bilmediği olağanüstü etkiye sahiptir. Frambuaz olarak ta tanınmakta olan ahududu meyvesi yurdumuzda de yetiştiği için öteki şifalı bitkiler ile karşılaştırıldığında daha makul bir fiyata sahiptir. Kırmızı bir dut görünümüne sahip olan bu sihirli bitki türü meyve olarak yenilebileceği gibi aynı sürede reçeli yapılmakta hemde kurutulup çay olarak da tüketilebilmektedir.

Ahududunun yararları pek fazla olup bitkisel tedavi yöntemlerinde en fazla kullanılanların başında yer elde etmektedir. İşte onlardan bir kısmı ;

• Vücutta birikmekte olan toksin maddelerin çok kısa süreçte dışarıda atılmasına destek olur.
• Kirli kanın temizlenmesine destek olur.
• Yüksek enerji barındıran yapısı ile ahududu tüketen şahısa enerji verir.
• İçerisinde barındırdığı etken maddeler yardımıyla bedende yükselen ateşin düşmesini sağlar. Ama ateş yükselmesi bir rahatsızlık belirtisi olduğu için ateş düştükten sonra yine de doktora gidilmesi hemde ateş yükselmesinin sebebinin belirlenmesi tavsiye edilir.
Ahududu fazla demir içeren yapısı ile bedende kan üretimini destekler ve bu etkisi yardımıyla kansızlığı engeller.
• İçerisinde çok fazla ölçüde A vitamini barındırdığı için göz bozukluğu bulunan İnsanların sürekli olarak kullanması tavsiye edilir. Ahududu bu etkisi yardımıyla körlüğü engeller.
Frambuaz yani ahududu meyvesi diyabet rahatsızlığını önlemesinin yanı sıra diyabet hastalarının değerlerinin kontrol altında tutulmasına da destek olur. Fakat diyabet rahatsızlığı bulunan İnsanların bu meyveyi taze olarak sınırlı ölçüde tüketmeleri tavsiye edilir.
• İdrar söktürücü etkisi yardımıyla bedende birikmiş olan fazla ödemin tahliye edilmesini sağlar.
• Bağırsakları çalıştıran etken maddelere sahip olduğu için kabızlığa yararlı gelir.
• Romatizma rahatsızlığı olan kişiler sürekli olarak tüketirlerse rahatsızlıklarına karşı çok yararlı geldiğini fark edeceklerdir.
• Ahududunun bir öteki yararı da boğaz rahatsızlıklarına ile diş eti iltihaplarına uygun gelmesidir. Bunun için Ahududu kurusu kaynatıldıktan sonra daha sonra ılınan suyunda ağız çalkalama yapılması yeterlidir. Tekrar kaynayan suyun buharına gözün tutulması durumunda göz nezlesinin tedavi olmasına başarılı yararları vardır.

                Ahududu meyvesi aynı sürede yüz bakımında kullanılır. Günümüzde piyasada satışı yapılan pek çok pahalı deri sıkılaştırıcı merhem incelemesi yapıldığında içeriğinde ahududu otu barındırdığı bulunur. Ahududun meyveleri ezilip püre şekline getirildikten sonra yüze sürülür ve biraz beklendikten sonra ılık su ile yıkanırsa cildi sıkılaştırır.